Skip to main content

Yaşam Boyu Öğrenenler Kulübü

Uzun bir eğitim-öğretim yılını geride bıraktık. Öğrencilerimizle birlikte güldük, ağladık, eğlendik, çalıştık, öğrendik ve yorulduk. Akademik yılın yorgunluğunu atmak ve kendimize vakit ayırmak için, Dünya Yoga Günü olan 21 Haziran, saat 20.00’de bir araya geldik. Matımızı aldık ve Pupa Academy Yaşam Boyu Öğrenenler Kulübü’nde, eğitmenimiz Sibel Ergün’le birlikte yoga deneyimledik.

Kendine “Ben Saati” ayırmak isteyen öğretmenlerimizle keyifli bir atölye çalışması gerçekleştirdik.

In-Class Holiday Activities

Just a little time to come to the end of this academic year…It is challenging to be indoors and to catch up with the curriculum.

Join us for a webinar on how we can have a culminating end of year mini unit, which will keep students engaged and interested and which also will provide us with opportunities to see if students are making use of the knowledge they have been exposed to all year.

This mini unit also includes fun games and activities you can play with your kids.

Register here and join us on June 4th, 2022, at 11.00  Istanbul GMT+3

Sınıf-İçi Tatil

Yaz tatiline az bir zaman kaldı. Bir taraftan tamamlanması gereken konular, bir taraftan güneşli günlerle birlikte oyun ihtiyacı daha da artan öğrencilerimiz…Bu etkinliğimizde öğrencilerle birlikte kaliteli vakit geçirebileceğimiz, onların merak duygusunu besleyecek ve aynı zamanda birçok disiplinin bir arada kullanılmasına olanak sağlayacak bir etkinlik/ ders planı üzerinde çalıştık. Bir aylık bir süreye yayılabilecek bu plan, öğrenciler için ilgi çekici çalışmalara fırsat yaratırken, öğrenme yaklaşımlarını / beceri gelişimlerini destekleyecek şekilde kurgulandı. Merak ederek, eğlenerek, tasarlayarak ve sorgulayarak eğitici ve keyifli bir çalışmayla akademik yılı bitiriyoruz.

Her yaş düzeyine uyarlanabilecek bu çalışmada bizlere katılan öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz.

Öğrenme Nedir ?

Öğrenme hayatımızın en önemli, en ciddi işi…

Doğduğumuz andan itibaren öğreniyoruz. Konuşamadığımız zamanlarda ağlayarak karşımızdakine acıktığımızı ifade edebileceğimizi, istemediğimiz bir yemeği yemek üzereyken kafamızı çevirdiğimiz ve bunda ısrarcı olduğumuz zaman o yemeği yedirmek isteyen annemizin pes edeceğini…

Ciddi iştir “öğrenmek” ve her an gerçekleşebilir. Bazen yapılandırılmış ortamlarda, bazen kendiliğinden ve bazen de ihtiyaçtan. Hayatımızın her anı bunun için fırsatlarla doludur. Bu fırsatları nasıl değerlendireceğimiz ise, bir yolculuk olan öğrenmede, bizlere kimlerin eşlik ettiği ve yol boyunca uğradığımız duraklarla ilişkilidir.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki,  hayatımızın erken çocukluk ve çocukluk dönemini kapsayan 0-12 yaş aralığında aldığımız eğitim, ilerideki hayatımız için önemli bir alt yapı oluşturuyor. Aile ve aile çevresiyle başlayan öğrenme, okullar ve çeşitli eğitim kurumlarıyla devam ediyor.

Öğretmenlik hayatım boyunca gözlemlerim bana çocukların doğal öğrenenler olduğunu ve onlara öğretmek için seçtiğimiz yöntemlerin, bu doğallığın devamı ve gelişmesi için belirleyici bir  faktör olduğunu gösterdi. Bir belletmenden çok, kolaylaştırıcı rolü üstlenen öğretmenlerin, öğrencileriyle birlikte öğrenmeye devam ettikleri zaman sınıflarında harikalar yaratacaklarına inanıyorum.

Gelin birlikte düşünelim. Nedir “öğrenmek”? Sözlük anlamına baktığımız zaman karşımıza çıkan tanımlarda, “tecrübe ederek, çalışarak, öğretilerek bilgi edinmek bellemek ve beceri kazanmak” gibi tanımlar çıkıyor. Hayatımızın tamamının “öğrenmek” üzerine kurgulandığını düşünürsek, biz öğretmenler bu çok önemli “öğrenmek işinin” gerçekleşmesi için neler yapıyoruz okullarımızda, sınıflarımızda? Öğrenmenin gerçekleşmesi için nasıl bir hazırlığımız var?

Eğitim bilimciler Vygotsky, Dewey, Piaget’e göre “Öğrenme” aktif bir süreçtir. Bu süreç boyunca öğrenenler, ortamları ve materyalleri deneyimler, sosyal ilişkiler içinde bulunur ve ön bilgilerini kullanarak yeni anlamalar inşa ederler. Böylesine aktif bir süreç olan öğrenme yolculuğunda biz öğretmenler, öğrencilerimiz için öğrenmeyi etkili, ilgi çekici ve gerçek hayatla bağlantılı hale getirmeliyiz.

Gerçek hayat bağlantıları öğrenmeyi anlamlı kılar. Ve gerçek öğrenme, tüm öğrenenler için edinilen bilgi ve becerinin hayatımızda ve çevremizde olumlu değişimler yaratmasıdır.

Bu değişim için birlikte düşünmeli, öğrencilerimizi tanımalı ve öğrenmenin önündeki engelleri kaldırmak için plan yapmalıyız.

Öğrencilerimizin kendi öğrenmelerinin “Öznesi” olmaları için neler yapmalıyız gelin birlikte düşünelim. Düşünürken kendimize bazı sorular soralım ve  yanıtlarımızı gözden geçirmek için notlar alalım.

Öğrencilerimizi ne kadar tanıyoruz ? Neleri severler ? Nelerden korkarlar? Kaygıları nelerdir?

Öğrencilerimizi ne kadar görüyoruz ? Onları fark ediyor muyuz ? İşaretleri okuyabiliyor muyuz?

Öğrencilerimizi duyuyor muyuz? Onlara kulak veriyor  muyuz? Sınıfımızda söz hakları var mı? Nasıl-Ne zaman?

Öğrencilerimize seçme hakkı veriyor muyuz ? Okulda ve sınıfta tercihlerini kullanabiliyorlar mı? Nasıl-Ne zaman?

Öğrencilerimize, kendilerini  bulundukları sürece ve ortama ait hissetmeleri için ne gibi fırsatlar yaratıyoruz ? Nasıl-Ne zaman?

Öğrenme ortamlarını nasıl kullanıyoruz ?

N.Çiğdem DURUKAN

Öğrenme “İşi” Çevrim İçi Paylaşım Toplantısı

Öğrenme nedir ? Sınıflarımızda öğrenmeyi destekleyen ve engelleyen unsurlar nelerdir? Öğrencilerimizin kendi öğrenmelerinin “öznesi” olmalarını nasıl sağlayabiliriz?

Öğrenmeyle ilgili sorulara birlikte yanıtlar aradığımız çalıştayımızı

15 Ocak 2022 Cumartesi saat 11.00’de geniş bir katılım ile gerçekleştirdik.